DENİZİLERE KANALİZASYON HAVAYA PRİNA KOKUSU ” AYVALIK ÖLÜYOR”
Ayvalık bir turizm beldesi, arıtmaların çalışmadığı ve kanalizasyonun yetersizliği yüzünden direk denize deşarj sistemiyle denize girilemez hale getirildi. Tüm deniz canlılarını tehdit ettiği yetmezmiş gibi insan sağlığını da direk olarak tehdit ediyor.
Ayvalık, merkez mahallelerinin kıyıları resmen lağım sularıyla dolu, Ayvalık’a gelip sahilde oturup denizi seyretmek insan dışkı kokusu yüzünden artık olanaksız hale geldi.
Ayvalık’ın sadece denizleri ve havası tehdit altında değil, ya tüm adalarıyla, zengin biyoçeşitliliğiyle birlikte bir doğa harikası olan Tabiat Parkları, sürekli bir saldırı altında değimli? Rant uğruna bu güzelliği yok etmek isteyenler, mevzuat değişiklikleri ve yeni revizyon planları ile Tabiat Parkını yapılaşmaya açarak tahrip ve talan etmek istiyorlar. Bu durumda gerçekleşirse, bu kentte nasıl yaşanır ki; düşünmek bile tüyler ürpertiyor.
“PİRİNA KOKUSUNA GELİNCE”
Ayvalık‘ta yaşayan halk, pirina yani zeytin posası ve karasu fabrikalarından ciddi bir şekilse rahatsız. Pirina fabrikasının bacalarından yayılan koku, halkı canından bezdirdi.
Prina işleyen fabrikalardan şehre yayılan yoğun duman ve koku nedeniyle özellikle akşamları pencereleri açamadığını söyleyen Ayvalıklıların solunum yolları şikayetleri inanılmaz bir şekilde arttı.
Poyraz olduğu durumlarda Ayvalık’ın merkezinde, Sarımsaklı’da, köyler bölgesinde ve Altınova’da hissediliyor. Rüzgâr lodosa döndüğünde ise koku Cunda’ya kadar ulaşıyor. Bu yaşanan olumsuzluklar, yaşlı vatandaşların ve solunum yolu hastası çocukların yaşamlarını tehdit ediyor.
Buda yetmezmiş gibi, birde Pirina tesislerinin atık su biriktirme havuzlarından sızan su, Ayvalık civarındaki verimli toprakları zehirlemeye devam ediyor.