Site Rengi

DOLAR 32,2708
EURO 34,8353
ALTIN 2.407,52
BIST 10.295,44
Ayvalık Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Balıkesir 26°C
Açık
Balıkesir
26°C
Açık
Sal 28°C
Çar 22°C
Per 19°C
Cum 16°C
Reklam
Reklam

KESK VE DEMOKRASİ PLATFORMUNDAN “GEÇİNEMİYORUZ” FERYADI

KESK VE DEMOKRASİ PLATFORMUNDAN “GEÇİNEMİYORUZ” FERYADI
Reklam
26.11.2021
399
A+
A-

26 Kasım 2021 Cuma günü saat 17:30’da; Ayvalık Cumhuriyet Meydanında, KESK ve Demokrasi Platformu olarak, “Geçinemiyoruz” Temalı Basın açıklaması yaptı.Yapılan ortak basın açıklamasını, Eğitim SEN Ayvalık Şube Başkanı Ersin Esen,yaptı.

GEÇİNEMİYORUZ! HALKİÇİN BÜTÇE, İNSANCA YAŞANACAK ÜCRET! Yapılan basın açıklamasında:” Emeği ve alınteri ile geçinenler, kamu emekçileri ,işçiler, emekliler ,işsizler ,ev kadınları, zamlara ,pahalılığa karşı yaptığımız  etkinliğe hoş geldiniz.

Reklam

“BİZ DİYORUZKİ; TÜRK LİRASI PULA DÖNDÜ. “

Türk lirası Dolar karşısında eridikçe işçi ve emekçilerin ücreti, cebindeki para da eriyor. Mutfak yanıyor.Bu düşüş tüm ürünlere zam gelmesi demek hayat pahalılığı, yoksulluk demek. Alım gücü düşüyor, halkın sofrasındaki ekmek küçülüyor. Üç ayda TL Dolar karşısında % 40 değer kaybetti. Dolar arttıkça her sabah biraz daha fakirleşerek uyanıyoruz. Sadece fakirleşmiyor aynı zamanda sırtımızdaki borç yükü de artıyor. Asgari ücret ile çalışan işçinin bir saatlik ücreti bir dolar bile etmiyor. Son bir ayda ücretler mum gibi eridi. Aynı parayla iki kez aynı şeyleri alamıyoruz. 4 kişilik bir ailenin gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapması zorunlu aylık harcamalarının toplamı 10 bin lirayı buluyor.

“SANAYİ ÜRETİMİNDEKİ HAMMADDE DOLARLA ALINIYOR! “

Reklam

Dolar ve faiz kıskacında paranın değerinin her geçen gün erimesi halkı mutlak yoksulluğa, açlığa sürüklerken, başta yandaşlar olmak üzere, büyük sermaye için spekülasyon, rant ve vurgunun büyümesi demektir. Bir avuç zengin yine çok kazandı. Elinde doları olanlar yeni karlar elde ettiler.Ekonomi dışa bağımlı olduğu için dolardaki her oynama halkın cebine yansıyor. Tarımda kullanılan ilaç, gübre, tohum, mazot ithal. Buzdolabı dolarla doluyor, tencere dövizle kaynıyor !

Köprülerden, otoyollardan, tünellerden geçiş bile dolar üzerinden! Şehir hastanelerine verdikleri garanti dolar üzerinden!

Yer altı ve yer üstü zenginliklerini yabancı sermayeye peşkeş çekerek, dışa bağımlı ekonominin mimarlığını yapanlar memleketi bu hale getirdi. Ülkeyi ucuz iş gücü cennetine çevirenler bu tablonun sorumlularıdır. Ülkeyi yönetenler; “Ekonomik kurtuluş savaşından” bahsediyor, “Her şey planladığımız gibi gidiyor, her şey kontrolümüz altında, biz yolumuza devam edeceğiz” derken, bu yolsuzluk, bu yoksunluk düzeni, bu zengini daha zengin, fakiri daha fakir eden politikalar devam edecek demektir.  AKP’li vekiller halka soğan ekmek yemeyi reva görüyor. Halkın her gün yoksullaşması bu açıklamaları yapanların umurunda değil. Hele bir tane vekil ‘Domatesi ,soğanı kilo ile değil tane ile alın ‘diyebiliyor.  Ülkeyi batırdınız , yönetemiyorsunuz. Her gün yoksullaşıyoruz. Artık gidin.2022 yılı için  kamu emekçilerinin  toplu görüşmede aldığı komik % 5+7  zam şimdiden yok olmuştur. Açıklanan TİS taslağı ile istedikleri zammı alamadan ücretleri eriyen metal işçileri, TİS görüşmelerine yeni başlayacak olan cam işçileri, bir saatlik çalışması karşılığı bir dolar bile alamayan asgari ücretli işçiler, traktörüne haciz gelen üretici köylüler, açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen emekliler bu gidişe dur diyoruz. Artık geçinemiyoruz.

“ÜLKEYİ YÖNETENLER BÜYÜME REKORLARINDAN, ŞAHLANAN TÜRKİYE’DEN BAHSEDİYOR.”

Bir avuç sermayedar için, yandaş şirketler için dedikleri doğru olabilir. Ama emekçiler için halk için işsizlik büyüyor, pahalılık artıyor, borçlar kabarıyor, faturalar şahlanıyor…Alım gücümüzün düştüğünü her gün çarşıda, pazarda, markette yaşadıklarımızla biliyoruz. İşsizliğin arttığını artık hemen her evde olan işsizlerden, özellikle genç ve kadın işsizlerden görüyoruz.Her gece yarın nelere zam gelecek, eriyen ücretlerimizle nasıl geçineceğiz, kapıya dayanan kara kışı nasıl atlatacağız endişesiyle yatıyoruz.Her sabah paramızın döviz ve zamlar karşısında adeta pula döndüğü, yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir güne uyanıyoruz. Bu zorlu süreçte TBMM’de hepimizin geleceğini yakından ilgilendiren, 2022 Bütçe yasa teklifi görüşülüyor. Bütçede gelirlerin kimlerden sağlanacağı ve kimler için harcanacağı belirleniyor. Anayasasında sosyal-hukuk devleti yazan bir ülkelerde, oluşturulacak bütçeler ile toplumun ezici çoğunluğu, üreten emekçi çoğunluğu korunabilir.Ancak ne yazık ki Türkiye’de yıllardır bütçeler ülke kaynaklarının, emekçilerden, halktan alınan vergilerin sermayeye-patronlara, yandaşlara aktarılmasının bir aracı haline dönüşmüştür. Ve yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.Türkiye salgın süresince milli gelirine oranla kendi halkına en az nakit desteği veren ülkelerden biri olmuştur.

“GECESİNDE AÇ, SABAHINDA İŞSİZLİĞE UYANMADIĞIMIZ BİR TÜRKİYE İÇİN”

Türkiye dolaylı ve dolaysız vergilerle işçilerin-emekçilerin patronundan daha yüksek oranda vergi ödediği bir ülke haline gelmiştir.Bizim cebimizden alınanlar işverenlere-patronlara, yandaş müteahhitlere teşvik, prim desteği, ‘hazine garantisi’, faiz olarak aktarılmaktadır. Bizim cebimizden alanlarla milyonlar yoksullaşırken, bir avuç şirket şahlanmaktadır.Bizim cebimizden alınanlar, eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe değil silahlanmaya ve iktidarın destek beklediği silah tüccarı devletlere aktarılmaktadır.Bizim cebimizden alınanlar, bir avuç yandaşın aldığı beş rakamlı üçer beşer maaşa, itibar adı altındaki şatafata, yandaş vakıflara-cemaatlere aktarılmaktadır.Oysa bütçe işçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf, çiftçiler, dar gelirliler, yani bu halkın “geçinemiyoruz” diyen büyük çoğunluğunun nefes alması için kullanılmalıdır. Krizin sorumlusu biz değilken neden fedakarlık bizden bekleniyor. Oluk oluk dolar akıttığınız şirketler neden aklınıza gelmiyor. Bu itibarla; Gecesinde Aç, Sabahında İşsizliğe Uyanmadığımız Bir Türkiye İçin:

“PATRONLARA VE ZENGİNLERE SERVET VERGİSİ GETİRİLSİN”

  • Ücretli kesimlerin omzuna yıkılan vergi yükü hafifletilsin, bütçe gelirleri büyük oranda kar, faiz ve servetin vergilendirilmesine dayansın.
  • Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin. Böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın.
  • Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun.
  • Dolaylı vergiler düşürülsün, tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın.
  • Eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına son verilsin, kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan pay artırılsın.
  • En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilsin.
  • Herkese temel gelir güvencesi sağlansın.
  • Toplumsal Cinsiyete Duyarlı bir bütçe hayata geçirilsin.

Krizden çıkışın ağır faturasını ödemeyi reddediyoruz. İnsanca yaşanacak bir ücret ve vergide adaletin sağlanması, yapılan zamların geri alınması için mücadeleye devam edeceğiz. Geçinemiyoruz. Cebimizden elinizi çekin. Bütün işçiler, emekçiler ve ezilenler birleşin. Yaşasın iş ,ekmek ve özgürlük mücadelemiz. Ayrıca konfederasyonumuz KESK’in eylemleri kapsamında 18 Aralık’ta İzmir’de bölgesel olarak, ‘Geçinemiyoruz! İnsanca Yaşam ,Emekten ve Halktan Yana Bütçe İçin Omuz Omuza’ şiarıyla miting yapılacaktır. Mitinge canı yanan herkesi bekliyoruz.KESK Ayvalık” sözleriyle basın açıklamasını bitirdi.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.