Site Rengi

DOLAR 32,3374
EURO 34,8108
ALTIN 2.390,60
BIST 10.276,88
Ayvalık Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Balıkesir 19°C
Az Bulutlu
Balıkesir
19°C
Az Bulutlu
Paz 22°C
Pts 25°C
Sal 27°C
Çar 22°C
Reklam
Reklam

CUMHURİYET HALK PARTİSİ AYVALIK İLÇE KADIN KOLLARININ 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ’NE İLİŞKİN BASINAÇIKLAMASI

CUMHURİYET HALK PARTİSİ AYVALIK İLÇE KADIN KOLLARININ 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ’NE İLİŞKİN BASINAÇIKLAMASI
Reklam
08.03.2023
218
A+
A-

SONY DSC

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle, Cumhuriyet Halk Partisi Ayvalık İlçe Başkanlığı’nda, ilçe kadın kolları günün anlam ve önemine vurgu yapan basın açıklamasında bulundu.

Ayvalık İçe Başkanlığında yapılan basın açıklamasına, CHP Ayvalık İlçe Örgütü’nün yanısıra Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin ve CHP Belediye Meclis Üyeleri katıldılar.

Günün anlam ve önemine vurgu yapan, açılış konuşmasını yapan CHP Ayvalık İlçe Başkanı Hüseyin Şalmanlı:” Başlangıçtan beri muhalefeti bir bütün halinde tutmaya çabalayan Genel Başkanımız, bu durumu da sükunetle karşılanmıştır. Hemen tüm Örgütümüze sükunet çağrısı yapmış, örgütümüzde buna uymuştur. Kendisi de kriz yönetme örneği olacak bir konuşma yapmıştır.

Reklam

“MUHALEFET BU OYUNDA KIRILMAYI ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILDI? “

Bütün gece taraflar iyi niyet çerçevesinde doğrudan ya da dolaylı olarak temas halinde kaldılar. Çünkü altılı masanın ülkenin geleceği önemli olduğu herkesçe biliniyordu. Bunca emekle büyütülen muhalefet bloku parçalanmamalıydı. Karşılıklı olarak alternatif planlar görüşüldü.

“BU GÖRÜŞMELER YÜRÜTÜLÜRKEN GENEL BAŞKANIMIZIN MUHALEFETİ GENİŞLETME ÇABALARI”

Reklam

Bir yandan altılı masa arasında görüşmeler devam ederken, diğer yandan da Genel Başkanımız sol partiler ile görüşerek muhalefeti umudu adım adım örgütlemeye devam etti. Sol partilerden destek mesajları gelmeye başladı. Bu da doğru adayın Kemal Kılıçdaroğlu olduğunun göstergesiydi.

“SONUÇ”

Sonuç olarak altı lider bir mutabakat metni üzerinde uzlaştı ve Genel Başkanımız cumhurbaşkanı adayımız olarak açıklandı. Çok uzun yıllardır ilk defa büyük bir kitlenin bu kadar umutlu göründüğüne şahit olduk.

“BİZE DÜŞEN”

Son birkaç gün içinde yaşadığımız kırgınlıkları bir kenara bırakacağız. Amacımız 14 Mayıs’ta yapılacak şeçimi kazanmaktır. Bu nedenle muhalefet partileri arasında kırgınlık yaratacak konuşmalar ve paylaşımlar yapmayacağız. Sadece altılı masa partilerinin seçmenleri değil tüm seçmenler ile aramız iyi olacak. Her oya ihtiyacımız var.

“ALAN ÇALIŞMALARI”  Seçim çalışmaları için hergün sahada olacağız. Yapacağımız haftalık programlara göre hep birlikte alanlarda olacağım. Sizlerden her gün saat 12de partiye gelerek alan çalışmalarımıza destek vermenizdir. Her pazar günü sizleri mesajla alan çalışmalarımıza davet edeceğiz. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak; 81 ilde, 973 ilçede eş zamanlı basın açıklaması yapıyor ve dünyanın bütün kadınlarıyla birlikte dayanışma içinde eşitsizliğe meydan okuyoruz!.” Diyerek açıklamasına son verdi.

Ardından, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, yaptığı açıklamasının bir bölümünde:” İlçe başkanımın dediği gibi, süreç başlamış durumda. Hepimiz çok mutluyuz Cumhuriyetin 2.yüz yılında, CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı olacak. Bu gurur verici birşey. Bu sebeple de, bu işin bilincinde ve farkında olarak, sahada olmak, çalışmak ve sorumluluklarımızı bilerek bu işi başarıya ulaştırmamız lazım.” Dedi.

SONY DSC

Daha sonra, CHP Ayvalık İlçe Kadın Kolları Başkanı Şule Bağdatlı, yaptığı basın açıklamasında, şu sözlere yer verdi.

DEĞERLİ BASIN EMEKÇİLERİ,

Her kadın emekçidir. Hatırlayalım: takvimler 8 Mart 1857’yi gösterdiğinde New York’ta 40 bin dokuma işçisi kadın eşit işe eşit ücret ve insanca çalışma koşulları talebiyle grev başlattı. İşverenin işçileri fabrikaya kilitlemesinin ardından çıkan yangında, 129 kız kardeşimiz hayatını kaybetti. Bu ölümler bir son değil, başlangıç oldu. Kadınların haklı direnişi tarihe geçti…Bu mücadele asla unutulmadı. 1910 yılında, 8 Mart tarihi, yangında yaşamını yitiren işçi kadınların anısına, “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak ilan edildi. Bugün, insan onuruna yakışır bir yaşam mücadelesi verirken yitirdiğimiz bu kız kardeşlerimizi anma günüdür.

Bu sene 8 Mart’ta içimizde hem bir burukluk hem de büyük bir umut var. Üzgünüz çünkü “sesimi duyan var mı?” diye seslenirken enkaz altında yaşamını kaybeden canların yüreğimizde acısı var. Umutluyuz çünkü beceriksiz ve liyakatsiz kadrolar tarafından yönetilen ülkemizin kaderini değiştirecek olan örgütlü gücümüz ve kararlılığımız var. Gücümüze güç katan Millet İttifakımız var. Yol arkadaşı olmaktan onur duyduğumuz Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu var.

Üzerinden bir ay geçen bu deprem hiç kuşkusuz ki herkesi, ama en çok da kadınları, çocukları, engellileri ve yaşlıları etkiledi. İktidarın eşitsizliği besleyen zihniyeti nedeniyle, bakım yükü afet bölgesinde de kadının sırtında. Derin bir acı yaşayan kadınlar, yüreğine taş basıp yemek yapmak, ailedeki çocuğa, yaşlıya, engelliye bakmak, çadıra su taşımak, çamaşır yıkamak gibi işleri de üstlendi. Halen barınma, tuvalet ve banyo sorunu çözülmemiş olan insanlar var. Bu koşulsuzluklar en çok da kadınları zorluyor. Evsiz kalan yüz binlerce yurttaşımız sırtlarına bütün bu zorlukları yüklenerek farklı illere göç etti. Çocuklar en temel ihtiyaçları olan eğitimden mahrum kaldı.

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI

Ülkemizde her üç kadından sadece biri kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda yer alıyor. Tablo bu kadar ürkütücü iken, yaşanan deprem binlerce kadını işsizlik kıskacına hapsetti. Depremde kadınlar, kanından, canından, malından olduğu yetmezmiş gibi, bir de işsiz kaldı. Geleceksiz kaldı. Gaziantep’te genç bir kadın, “Depremin ilk üç günü kimse gelmedi. Ellerimle annemi enkazın altından çıkarmaya çalıştım. Günler sonra annemin cansız bedeni çıkarıldı. Öyle bir hale getirdiler ki bizi, annemin cansız bedenine tek parça halinde ulaştığımız için seviniyoruz. Bize dilenci muamelesi yapılıyor. Yapılmasın. 6 Şubat öncesinde bizim de her şeyimiz vardı. Evimiz vardı, işimiz vardı, sevdiklerimiz hayattaydı… Bir gecede her şeyimizi yitirdik” diyerek yaşananlara isyan etti.

Adıyaman’da iki haftanın sonunda zar zor çadıra erişebilen bir kız kardeşimiz ise yaşadıklarını şöyle anlattı: “ Mülteci kampında bile koşullar daha iyidir. Depremin 15. gününde çadırımız oldu diye sevindik! Çadırda iki aile kalıyoruz. Beş çocuk var, yarı aç yarı tok yatıyoruz. Yatıyoruz dediğime bakmayın, yatağın altında ısıyı tutacak bir korunağımız yok. Ne bulduysak yere serdik, üzerine de yatak koyduk. Sadece iki tane yatağımız var. Resmen sırayla uyuyoruz. Havalar çok soğuk. Üşüyoruz… Çocuklarımız hastalandı. Vücut dirençleri düştü. Kahvaltı tanımımız değişti. Kahvaltıda çorba, akşam bulgur pilavı ve nohut yiyoruz. Koskoca günde sadece iki öğün yemek var. Buna da seviniyoruz çünkü diğer çadırlarda kalan akrabalarımızın bunu da bulamadığını biliyoruz. Meyve sebze lüks oldu. Deprem günü sokağa ayağım çıplak fırlamışım, çocuğuma zar zor bir ayakkabı bulduk. Oğlumun terliğini ben giyiyorum. Yardım tırları geldi haberlerini görüyoruz. Bize ulaşmadı. İçme suyunu sayıyla veriyorlar. Gün içinde ekmek için, su için, bir tabak çorba için sürekli kuyruktayız. Canımıza tak etti! “

Yaşananlar öylesine ağır ki…Bu nedenle çok öfkeliyiz. Ağzını her açtığında “üç çocuk, beş çocuk” diye dayatanlar, bu süreçte hamile kadınlar için ne yaptı? Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun verilerine göre, deprem bölgelerinde 226 bin hamile kadın bulunuyor. Bu kadınların gebe takibi bir yana resmen unutuldular, yok sayıldılar. Hamile kadınlar, stres nedeniyle düşük tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldı. Beslenemeyen lohusa kadınlar sütten kesildi. Küçücük bebekler karda kışta sokakta kaldı. İktidar ne yaptı? Koskocaman bir hiç!

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI

Depremde AFAD afetin ta kendisi oldu. Çadır dağıtması gereken Kızılay, parayla çadır sattı. Kayıp çocukların peşine düşmesi gereken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, hesap soruyoruz diye bizim peşimize düştü. Ne yaparlarsa yapsınlar, bizi susturamayacaklar! Buradan bir kez daha ilan ediyoruz: deprem sonrası açığa çıkan refakatsiz ve kayıp çocuklarımızın peşini asla bırakmadık, bırakmayacağız. Koltuk sevdasına düşenler, bu süreçte halkın yanında olmadı. İnsanlar, açlığa, sefalete ve yoksulluğa mahkûm edildi. En kritik saatlerde, enkaz altından gelen yardım çığlıkları karşılıksız bırakıldı.

“BİZ BU YAŞANANLARA GÖZ YUMMADIK, YUMMAYACAĞIZ.“

Depremin ilk gününden bu yana Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde, bütün parti yöneticilerimizle, belediyelerimizle, örgütlü gücümüzle deprem bölgesindeyiz. Depremzedelere bütün gücümüzle destek oluyoruz.Bu süreçte, betona insan hayatından daha çok değer veren zihniyetin, fay hattı üzerine sil baştan kentler kurmaya çalıştığı görüyoruz. Bizler, yeniden ölüme davetiye çıkaranların rant hırsına halkımızı kurban etmeyeceğiz. Yaşattıkları acılar yanlarına kar kalmayacak. Gözyaşımızı kurutanlardan hukuk önünde hesap soracağız. Eşitsizliğe başkaldırıyoruz. Depremin ilk gününden bu yana dayanışmayı yükseltiyoruz. Ülkemizi yeniden ayağa kaldıracak politikalarımızı hayata geçiriyoruz. Kadınlar ve çocuklar için bir seferberlik başlattık. Bugün size bunun da detaylarını aktaracağız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak afet bölgelerindeki depremzede kadın ve çocuklar için Kadın Danışma Merkezleri kurduk. Bugün bu merkezleri depremden etkilenen illerimizde halkımızın hizmetine açıyoruz.Yaşam Hak Kadın Danışma Merkezlerimizde kadın kolları üyelerimiz görev alacak. Burada psikolojik destekten hukuki danışmanlığa, kadınlara özel ihtiyaç malzemelerinin temininden sağlık hizmetlerine her türlü desteğin verilmesini sağlayacağız.Kadın Danışma Merkezlerimizde kadına yönelik şiddete ve çocuk istismarına karşı da bilinçlendirme çalışması yürüteceğiz. Genel Merkezimiz bünyesinde 7/24 hizmet sunan 444 82 85 hattımızı arayan kadınlara tek tek çözüm üreteceğiz.

“DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI “

Depremin yaralarını birlikte saracağız. Yaşanan bu enkazın altında kalan iktidarı, tarihin tozlu raflarına kaldıracağız. Cumhuriyetimiz, 100. yılında yeniden kimsesizlerin kimsesi olacak. Önümüzde bir seçim var. Millet İttifakı olarak, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün laik, çağdaş ve demokratik Türkiye anlayışını bu topraklarda yeniden hâkim kılacağız. Bu seçim biz kadınlar için ölümle yaşam arasındaki ince çizgidir. Yaşamımız ya pamuk ipliğine bağlı ya da güvenli olacak. Ya kadını eşya gibi gören zihniyete teslim olacağız ya da eşit yurttaş olarak insan onuruna yakışır şekilde yaşayacağız.Ya emeğimiz gasp edilecek ya da emeğimizin karşılığını aldığımız güvenceli işlerde, güven içinde çalışacağız. Ya afetler karşısında çaresiz kalacağız ya da bilimin ışığında tedbirler alacağız. Ya çocuklarımızı geleceksizliğe mahkûm edileceğiz ya da çocuklarımıza aydınlık yarınlar inşa edeceğiz.

Buradan ülkemizin bütün kadınlarına çağrı yapıyoruz: Ayağa kalkın! Gelin! Halil İbrahim sofrasına birlikte oturalım. Bizim yolumuz da yapacaklarımız da belli. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, hakkın, hukukun ve adaletin sağlandığı, hepimizin eşit, hepimizin tok, hepimizin güvende, hepimizin özgür olduğu bir düzen kurmak için geliyoruz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun! BAŞLIYORUZ!” Diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.