3 MAYIS TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ “ NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”
3 Mayıs’ın, 72. yıl dönümü Türk gençliğinin mücadele azmi, milli varlığa ve değerlere sahip çıktığı , Türk milliyetçiliğinin siyasi ve sosyal bir hareketidir.
03 Mayıs 1944, gerçekte, bir Türkçü ile bir komünistin mahkeme önünde hesaplaştıkları, o sırada Adliye Sarayında ve çevresinde toplanan milliyetçi üniversite gençliğinin gerçekleştirdi büyük bir gösteri ve yürüyüşün yapıldığı gündür.
Fakat bu etkinliklerin sonunda olaylar, zamanın Cumhurbaşkanı’nca ve hükûmetçe, hiç akla gelmeyen çok sert bir tepki ile karılandı. Hemen gösteri ve yürüyüşe katılan birçok genç gözaltına alınmaya baladı. Ertesi günlerde, bu tepki Türkçülüğe yönelik bir saldırı ve iftira kampanyasına dönüştü.
Ankara’daki göz altılarla yetinilmedi; yurdun değişik yerlerinde yaşayan veya çalışan kimi Türkçülerin de evleri ve işyerleri arandı ve kendilerinin gözaltına alınmasına girişildi. Üstelik gözaltına alınanlar, getirildikleri Ankara’da bırakılmayıp o sırada sıkıyönetim altında bulunan İstanbul’a götürüldüler. Bir yandan da Ankara ve İstanbul’da yayınlanan başlıca gazetelerde, Türkçülere ve Türkçülüğe yönelik bir iftira yazıları furyası başlatıldı.
Zamanın iktidarınca “Irkçılık-Turancılık davası” diye adlandırılan o karanlık sürecin başlangıcında çok olaylar yaşandı:
a) Sabahattin Ali ve Adsız davası. Üç Mayıs olayları Türkçü Hüseyin Nihal Atsız ile komünist ve vatan haini olarak suçlandı. Sabahattin Ali arasındaki hakaret davasının ikinci duruşması sonrasın da baladı.
b) Atsız’ın DTCF ziyareti. Bu davanın ilk iki duruşması arasında Ankara’da kalan Atsız, kendisini otelde ziyarete gelen Tarih Doçenti Dr. Osman Turan ile asistan Ahmet Ellezoğlu’ na ziyaret iadesinde bulunmak için, 28 Nisan 1944 günü, yine onlarla, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne gitti.
c) Türkçü Şahlanış. 03 Mayıs 1944 Çarşamba günü yalnız Atsız-Sabahattin Ali dâvasının 2. Duruşması yapılmadı; güne, o duruşmayı izlemek üzere Ankara Adliye Sarayı’nın içini ve çevresini dolduran büyük gençlik ve halk kitlesinin başlatıp sürdürdüğü yürüyüşü ve gösteri damgasını vurdu.
ç) İlk gözaltılar ve tutuklamalar. 03 Mayıs’a damgasını vuran baka bir olay da, sonraki yıllarda ünlü Serdengeçti dergisini çıkaracak olan Osman Yüksel’in Sabahattin Ali ile dövüşmesi ve onu dövmesi idi.