BAŞKA BİR TURİZM MÜMKÜN

Ayvalık Ege’nin incisi, Ege’nin turizm kenti olarak Türkiye’nin tanıtımına büyük katkı sağlamakta.  Ayvalık, tarihi, kültürü ve gastronomi farklılığıyla da çok değerli bir kent. Ayvalık ve Turizmi ile ilgili bilgileri Ayvalık Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı ve AYTUGEB Genel sekreteri Ümit Özgültekin’den almak istedik. Ayvalık’ta başka bir turizm mümkün’mü ? diyerek birkaç soru sorduk.

Sayın Özgültekin, Ayvalık’ın birçok değerli yönleri ve birikimleri var, bunlar nelerdir.?

—–             Antalya gibi kitle turizmi nedeni ile dezavantajlı olmayan, kültür zenginliği çok daha fazla Ayvalık’ında içinde bulunduğu Ege ve Güney Marmara Turizmi için halen çok şey yapılabilir. Kitle turizminin henüz ele geçiremediği bölgemizde, yapılacak güzel işlere katkıda bulunmak mümkün. Dünyada ve ülkemizde turizm gelişmelerini yakından izleyen bir turizmci olarak, yol gösterici olmak keyif verir.

Sayın Özgültekin, Ayvalık’ın birçok değerli yönleri ve birikimleri var, bunlar nelerdir?

—–             Ürün yaratma; Turizmin deniz-kum-güneş kısır döngüsünden kurtarılıp, diğer bölgelere de örnek olacak şekilde çeşitlendirilmesi konusunda çalışmalarımız var. Turizmin katma değerini yükseltmek, geliri tabana yaymak için dünyadaki yeni trendleri takip etmek gerekir. Elimizdeki tarih, kültür, insan, gastronomi, ilginç yaşam tarzı malzemesinden çeşitli turizm ürünlerinin üretilmesine katkıda bulunmak şart.

Sayın Özgültekin, Ayvalık’ın tanıtımı sizce yeterlimi? Yada neler yapılmalı?

—–      Tanıtım; Siz hiç fuarda ham madde sergileyen sanayici gördünüz mü? Ürettiği satışa hazır otomobili, makineyi sergiler. Biz ise yıllardır turizmin ham maddesi deniz, kum, güneş sergiliyoruz. Esas para getirecek aktiviteleri henüz sunamadık. Tanıtımın gereği gibi yapılmasına yol gösterici olmak gerekir.

Müzeler; Hipokrat’tan sonra en önemli hekim Galenos bu toprakların çocuğu, ama bir sağlık müzemiz yok. Doktorlara yönelik tur programlarımız yok. Muazzam bir mutfak kültürümüz var, ama mutfak müzemiz yok. Cumhuriyet’ten eski Fuarımız var, ama Fuar ve Kültürpark Müzemiz yok. Bölgemizin kültürünü popüler hale getirecek bir 3D görsel müzemiz yok…Bu müzelerin zaman içinde oluşturulması konusunda ön ayak olmak gerekir.

Sayın Özgültekin, Sizin bir sloganınız var. “Başka bir turizm mümkün”

—–             “Başka bir turizm mümkün” sloganı ile Ayvalık turizmine yeni bir sayfa açmak gerekir. Katma değeri yüksek, geliri tabana yayılan, sürdürülebilir bir turizmin mümkün olduğunu göstermek, yol gösterici olmak. Bu tüm turizm hareketinin duruşunu temsil eder. Son iki yılın trendi haline gelen Karavan turizminin önemli noktalarından birisi olabiliriz. Karavan ve Glamping (Lüks çadır – Bungalov) turizmi ile doğada zengin turisti ağırlayıp, katma değeri yüksek turizm yapmak mümkün. Bunun için başlangıçta ve kritik bir noktadayız. Karavanlar kendilerine tanımlanmış, alt yapısı olan alanlar olmadığı için, sahillerimizi, Rekreasyon Alanı gibi yerlerin park yerlerini işgal ediyor ve çevreyi kirletiyorlar.

Turizm Master Planı: Ayvalık ve Balıkesir’e ait örnek bir turizm master plan çalışmasında turizmin tüm paydaşlarını kapsayacak planlama çalışmalarının gerçekleşmesini gereklidir.

Turizm Eğitimi: Balıkesir Büyükşehir Belediyesi sınırlarında yer alan tüm ilçeleri kapsayacak, yerel halk başta olmak üzere, turizmin daha iyi anlaşılması ve turist-halk etkileşiminin doğru sağlanmasına yönelik turizm eğitimleri ancak belediyemizin önderliğinde olabilir. Ortak akıl hepimizin aklından daha değerli. Hiç kimse her şeyi bilemez. Ama bir şeyi bilmek kadar, kimin neyi doğru bildiğini bilmek de çok önemli. Sahip olduğumuz uluslararası ilişkilerin gücü ve bilginin ışığında iyi şeyler yapabileceğimize inanıyorum.

Sayın Özgültekin, Ayvalık‘ın tarihi ve kültürü hakkında neler söyleyebilirsiniz

—–   Ayvalık…

Binlerce yıllık geçmişi olan tarihi bir dokunun içinde filizlenmiş bu yerleşim bölgesi, üst üste var olmuş kültür katmanlarını konuklarına cömertçe sunan bir turizm atölyesi; tarih, deniz, güneş, kum, doğa, mutfak değerlerinin tümünü bir arada bulabileceğimiz destinasyon merkezidir. Anadolu coğrafyasının her karışı için söyleyeceklerimizi tabii ki Ayvalık için de söyleyebiliriz hatta daha da fazlasını hakediyor. Biz de bu fikirden yola çıkarak Ayvalık’ı bunca yılın yaşanmışlıklarıyla harmanlayarak adım adım gezdirmek o tarihi havayı koklamak ,mimari dokuyu hissetmek, lezzet duraklarını göstermek, sanat atölyesini ziyaret etmek için yola çıktık. Bu yolda bize tabii ki yüzyıldan fazla bir zaman öncesinde Ayvalık’ı kare kare fotoğraflamış bir Ayvalık’lı Rum önderlik etti. Onun çektiği bir çok fotoğraf sayesinde adım adım gezdirmek maksadıyla Ayvalık gezi rotaları projemizi yaratmaya çalıştık. Şehrin bir hikayesi vardı ve biz bu hikayenin en başından en önemli noktasından başlayarak güney -kuzey ekseninde ilerleyerek tarihi yerleri ibadethaneleri ve kentin belleğinde yer etmiş önemki yerleri göstermek istedik.Turumuza kentin kurucusu olarak söyleyebileceğimiz papa İkonomos’un ikametgahının olduğu eski hastaneyle meteoroloji istasyonu arasında kalan arsadan başlatıp eski garajda bitiriyoruz.

Sayın Özgültekin, Son  Olarak Ayvalık Rotaları projesinden bahsedebilirmisiniz.?

—–   Ayvalık kentinin tarihsel ve yerel kültürünün haritası, son derece renkli ve hareketli bir coğrafya sergiliyor. Bu, büyük yükselişlerin ve düşüşlerin, kırılmaların ve parçalanmaların ülkesi, 17. yüzyılın ikinci yarısından bu yana taşıdığı kesintisiz/ kesintili yaşamı boyunca, Akdeniz’in Anadolu’ya, Anadolu’nun da Akdeniz’e açıldığı konumu, etnik çeşitliliği, entellektüel canlılığı ile hep ayrıcalıklı, sıra dışı bir yerleşim olagelmiştir. Biz Ayvalık Rotaları projesini başlatırken bu perspektiften yola çıkarak kurulduğu yıllardan itibaren kato ve pano yani yukarı ve aşağı diye ayrılan bu coğrafyayı kuzey ve güney olarak iki kısıma ayırarak gezdirmek istiyoruz. İlk uğrak yerimiz Ayvalık’ın kurucusu İkonomos’un ikametgahı ve onun hemen ilerisindeki

hastane bugünkü Sakarya okulu binası. ardından Ayvalık’ın önemli edebiyatçısı İlyas Venezis’in tutuklu kaldığı Ayazma Butik Otel, Ayazma, şehrin kaçakçılarının üssü Camlı kahve-Gümüşün kahvesi, Kato Panaya-Hayrettin Paşa Camii, Aya Triyada Kilisesi, İlyas Venezis’in doğduğu ev, Aziz Nikolaos – Abdülvahit Sağlam okulu, Şeytanın kahvesi, Eski Han, Fotis Kondoğlu’nun doğduğu ev, Eski Hal, Ahmet Yorulmaz evi, Fikret Mualla evi. Ardından güney rotasında ilerliyoruz. Taksiyarhis kilisesi, Ayvalık’ın en eski yapısı, Fransız-Alman-İtalyan-Rus Konsoloslukları, Akademi, Kız meslek lisesi – Despina evi, Lukas Karas’ın 1847 tarihli yapısı, Madra fabrikası, Orhan Peker evi, trikupi yalısı, fazıl doğan evi, karantina sok, gazinolar caddesi, dere boyu. Çok eski dönemlerden itibaren bölgedeki en önemli florayı zeytin ağacı sağlamaktadır. İtalyanın başkenti romanın adramiton bölgesinden getirilen ağaç cinsi çoğunluğu oluşturmaktadır bu da yüzlerce yıldır şehre artı değer olarak dönmektedir. Yemek kültürü diğer adıyla gastronominin bu topraklarda çok zengin olmasının sebebi Girit, Midilli, Selanik ve balkan mutfağının müthiş bir sentez yaratmasıdır. Ayvalık kültürü ve tarihi dediğimizde tabii ki Ayvalık Merkezi, Cunda Adası ,Küçükköy merkezi ve Altınova’yı unutmamız gerekiyor.” Diyerek sözlerine son verirken; Zeytin ve zeytinyağı konusunda İbrahim Kantarcıya ve Ayvalık Tarihi, Kültüründe Ayvalık’lı yunanca rehberimiz Hakan Dinç’e katkılarından dolayı teşekkür ederim. Dedi.